Meraklı Rakun

Merhaba!

Meraklı Rakun yayın hayatına başladı. Merak ettiğimiz şeyleri sizlerle paylaşmaya başlıyoruz, paylaştıkça büyümeyi umuyoruz.

Evdeki Spor Salonu

Sağlıklı yaşamak için spor salonlarına gitmenize gerek yok!

Türkiyede Magic the Gathering

İnceleme ve Sorunlar bu başlıkta.

Kickstarter

Projeniz için desteğemi ihtiyacınız var?

Sağlıklı Ses için Vokal İpuçları

Sesinize olan sevginizi nasıl gösterebilirsiniz?

14 Eylül 2013 Cumartesi

Playstation 4 Üretiminden Fotoğraflar Sızdı


Bildiğiniz üzere Sony'nin Playstation 4, 2013'ün sonlarına doğru Türkiye'de satışa çıkacak. Sony Türkiye yetkililerinin duyurduğu üzere fiyatının 1250-1350TL arasında olmasını umuyorduk.

Birkaç gün önce internete düşen bu fotoğraflar sayesinde Sony'nin tam gaz üretime başladığını görebiliyoruz. Resimlerde üst üste dağıtılmaya hazır konsolların bulunduğu kolileri ve konsolun ambalajını açıkça görebiliyoruz.

--

Konsol E3 fuarında duyurulduğundan beri çoğu oyuncuyu kendi tarafına çekmiş ve durumdan memnun olmayan Xbox fanlarının büyük tepkisini toplamıştı. Fuardan sonra tonlarca performans karşılaştırmaları, komikli gifler ortamın tuzu biberi olmuştu.

Günler sayılı derken bitiriyorum ve size soruyorum; Sony ve Xbox hazır, peki siz hazır mısınız?


12 Eylül 2013 Perşembe

Tree




Veri düzenleme yöntemlerinden birisi olan tree mantığını kafamızda bir ağacın dalları olarak canlandırabiliriz. Koymak istediğimiz veriler kendi belirlediğimzi sıralama ölçütüne göre dallara eklenerek tree yi oluştururlar.

Tree yapısı için root ve branch dediğimiz terimlerden bahsedebiliriz.

Root- en tepedeki kök diye adlandırılan node'dur.

Branch- root un çocukları veya altına yerleşen node lar diyebiliriz.

Node bilgilerin içinde bulunduğu bölümler.


Root node ve diğer node lar arasında parent ve child ilişkisi vardır. Bu ilişki için yukarıda kalan node lar parent aşağıda kalan nodelar ise bu ailenin çocukları olarak değerlendirilirler.


Paylaştığım video treelerin bir çeşidi olan binary tree yi ayrıntılı ve anlaşılır bir şekilde anlatmış.

Tree'nin içine eleman eklemek konusunda yazdığım basit bi kod parçasını paylaşmak istedim. Koda baktığınız zaman daha kolay anlıyabilirsiniz.


MYBTREE insert(MYBTREE q,MYDATA  a) {

    if(q==NULL)
    {
        q=init_btree(a);
        q->data=a;
        q->left=NULL;
        q->right=NULL;
    }
    else if(a< q->data)
    {
        q->left=insert(q->left,a);
    }
    else if(a> q->data)
    {
        q->right=insert(q->right,a);
    }
    else
    {
        return 0;
    }
    return q;
}

Şarkı Yazmak - Bölüm 1: Giriş ve Şarkı Sözü


Şarkı yazmak kuralları çok az olan hatta hiç olmayan tamamen kişiye özgü, kişinin stiliyle alakalı bir eylem. Aynı zamanda diğer müzisyenlerin fikirleride çok önemli bu eylemi gerçekleştirebilmek ve tıkanılan yerleri aşabilmek için. Bu sebeple bende bazı kıyıda köşede kalmış kaynaklardan edindiğim bilgileri ve konu hakkındaki yorumlarımı ve bazı ipuçlarını sizinle paylaşmak istedim. Bu başlık bir yazı dizisi niteliğinde olacak, bölümleri mümkün olduğunca sade tutup kafa karışıklığı yaratmadan size en iyi biçimde yardımcı olmaya çalışacağım.


Öncelikle her açıdan etkili, müzikal ve edebi anlamda bir şarkı yazmak istiyorsak elde etmemiz gereken bazı şeyler var. Öncelikle tahmin edebileceğiniz gibi müzik teori bilgisi, kelime haznesi ve şarkıyı yazacağınız şey hakkında duygu birikimi. Evet en önemlisi hissetmek, şarkı birşey için yazılmalı, şarkıyı adayacak birşey olmalı bir kişi, bir eşya, bir fikir, bir savaş, bir aşk, bir ayrılık.

Evet bunlar tamamsa nereden başlayacağımız sorusu vardır ve " Önce söz yazılır sonra bestelenir ! Hayır önce melodi çıkar sonra söz yazılır ! " muhabbeti, gereksiz tartışması vardır. İkiside doğrudur ve yanlıştır. Yani iki yöntemde kullanışlıdır fakat sadece biri doğru veya önceliklikli yapılması gereken değildir. Başta bahsettiğim gibi şarkı yazmak kişinin stilidir. En rahat ettiğiniz yolu bulup yazınız bu deneyerek olur, şarkı yazmaya başlandığında genelde en başta pek birşey anlamazsınız çok düz bir iş yapıyor gibi olur, ne yaptığım hakkında fikrim yok kafası vardır. Olayı ilk taslağı çıkardığınızda anlarsınız şarkının içine girersiniz bir şekilde. Eğer melodiyi çıkarıp sözleri yazmak sizi bu duruma sizi daha hızlı sokuyor ise öyle yapın veya diğer yöntemi kullanın. Benim tercih ettiğim yöntem istisnalar var tabi ki, önce melodiyi çıkarmak. Kafamda sürekli bir melodi dönüyor çünkü sözleri oturtmam daha rahat ve keyifli oluyor. Fakat işin garip tarafı benim yöntemim bu olmasına rağmen ilk yazımızda şarkı sözleri hakkında konuşacağım, çünkü melodi kısmına girersek akor yürüyüşleri, melodi yazma, enstruman ekleme vs gibi uzun ve bölüm olması gereken yazılar ortaya çıkacak.

Söz yazmaya oturduk, şimdi yapmamızın bize yardımcı olacağı şeyleri maddeler halinde yazacağım.

- Öncelikle bir taslak metni hazırlamalıyız, dönüp dönüp düzeltmek için.

- Sözleri yazarken hecelemeye dikkat edilmeli en azından şiir yazar gibi birebir olmasa bile, melodiye sözleri oturturken bir düzenleme gerekecek size problem olmaması için birbirlerine yakın dizeler oluşturulmalı.

-  Cümleler kurarken sözcüklerin sırası önemlidir. " Seni seviyorum bebeğim. " derken ters çevirirsek ve " Bebeğim seviyorum seni " dersek daha etkili bir anlatım olur şarkı açısından ve genelde ballad veya düşük tempolu şarkılarda son kelime uzatılır bu sebeple son hecenin durumuna dikkat edilmelidir.

- Kullanılan kelimelerin yeterince güçlü olması gerekir. Tabi ki hepsinin değil ama destek kelimelerin yanında her dizede en az bir güçlü kelime olmalı. Bir Bülent Ortaçgil şarkısından örnek verebilirim sanırım adamın bütün kelimeleri güçlü!

" Kar gibi örttüm üstünü, içinde tüm çiçekler
  Birer birer titrediler
  Uykusuzluğundan belli, kafanda birikintiler
  Teker teker döküldüler
"

İlk dizede kullandığı bütün kelimeleri özenle seçmiş, ilk betimlemeyi yaparken daha güçsüz bir kelime seçilebilirdi ama o Kar diyerek dizeyi güçlendirmiş, aynı şeyler " Çiçekler, birikintiler " kelimelerindede geçerli. Şöyle bir durumda vardır ki kendi kendine güçlü bir kelime yoktur, şarkının durumuna sözlerin gidişine göre belli olur güçlü kelime bu sebeple ne yaptığınızın farkınızda olmanız çok önemlidir.

- Roman yazmıyorsunuz sözleri fazla uzatmayın dinlerken sıkılacağınız veya uzadıkça anlamını kaybedecek şeyler yazmayın. Çok uzun şarkıları işlemek zordur anlamını kaybetmeden işlemek profesyonellik gerektirir.

- İlham alın ama alıntı yapmayın diğer bir şarkının duygusunu kopyalamayın, kendiniz olun.



Sanırım dostlar söz yazımı hakkında söyleyebileceklerim bunlar. Tamamen sizin elinizde olan bir
durum bu şöyle yapın böyle yapın diyemem, yukarıda " Olun, yapın " dediklerim aklınızda olsun demek. Yazıyı bitirmeden bir kaç genel ipucu vermek istiyorum.

- Bence bir şarkı yazarken kullanacağınız enstruman mümkünse elektro gitar tarzı elektronik bir enstruman olmasın. Çok fazla sonik dalga yayıyorlar ve ses kanalize ediliyor. Bu durumda dikkat dağıtıp şarkının içine girmeyi önlüyor. Tabi ki bir metal şarkıya Riff yazıyorsanız elektrikli gitar kullanmanız gerekir veya tekno müzik yapıyorsanız. Ama ben bir metal şarkının bile akustik versiyonunu bulundururum kenarda.

- Eğer şarkı yazarken bir bölümde takıldıysanız işaretleyin ve devam edin diğer bölümleriyle uğraşın. Geri döndüğünüzde üstünde düşünün eğer işin içinden çıkamıyorsanız kendinize zaman tanıyın ara vermeyi bilin.

- Eğer ilham gelirse ve şarkıyı baştan yazmanız gerektiğine inanırsanız ve hissederseniz baştan başlayın. Bunu hissetmeden baştan başlamayın ilham gelerek başladığınız şarkınızı güzelleştirmek için uğraşın.

- Kendinizi geliştirmek için gitarınız farklı şekilde akord edip ( Drop B, Open E vs. ) gibi veya kapo kullanarak transpoze ederek şarkınızı kullanın veya yazın.

- Şarkınızı muhtemelen hiçbir zaman tamamen beğenmeyeceksiniz ama buna rağmen bir doygunluk hissi olacak bu hissi yakaladığınız zaman şarkınız tamamlanmıştır. Tamamlanmış bir şarkı tatlı eklemelere, makyajlara, süslemelere açıktır bir kenara atmayın.

Bu yazıyı burada sonlandırıyorum. Umarım fikir paylaşımım işinize yaramıştır. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere !                                                                         

Anime Severiz 3: Kigeki


Efsaneye göre Kara Orman'ın ötesindeki Şeytan Kalesi'nde yalnız bir kılıçustası yaşar ve hizmetlerini sadece kendisine kadim kitaplar getiren insanlara sunarmış. Günün birinde küçük bir kız yakın zamanda köylerine ulaşacak ordunun gazabından korunmak için elinde bulunan kıymetli bir kitabı Kara Ormanın ötesindeki kaleye götürmeye karar verir. Kara Ormana ulaşmak için koşarak yola koyulur.

Kigeki masal kitabı tadında kısa bir anime çalışması. Çok tatlı çizimlere ve anlatıma sahip. Kısa bir anime derken gerçekten kısa, sadece 10 dakika sürüyor fakat buna rağmen çok fazla şey anlatıyor. Denk gelmesi zor olan bu güzel animeyi izlemenizi tavsiye ederim, girişteki küçük yazıdan başka birşey söylersem yazı inceleme olmaktan çıkar o yüzden susuyorum. İyi seyirler.

11 Eylül 2013 Çarşamba

Anime Severiz 2: Gantz


Son izlediğim anime olduğu için yorumlarımı paylaşmak istedim. Bu anime bir değişik izlenmelimi izlenmemelimi bilmiyorum, güzel mi değil mi onuda anlamadım. Evet animemizin adı Gantz, ana karakterlerimizin ölümüyle başlıyor ölümlerini idrak edemeden kendilerini bir odada buluyorlar, ölen başka insanlarla beraber. Odada siyah bir top var, içindede kel bir amcamız var nam-ı değer Gantz. *Top* bunlara görevler verip hayatlarını tekrar kazanma şansı veriyor, seri onların hayatta kalma çabalarını anlatıyor.



Seri 18+ içerik barındırıyor. Cinsellik, vahşet ögeleri var ve dilide biraz rahatsız edici. Güzel yanı konu farklı ve işleniş ilgi çekici. Herkese hitap edecek bir anime değil fakat kesinlikle izlenmemesi gereken bir animede değil. Kafam karıştı anlayın, ben anlayamadım. Seyretmeye karar verirseniz şimdiden iyi seyirler. Ayrıca söylemeliyim ki anime gizemleri konusunda her türlü tartışmaya açığım, bu ne oldu bu ne olacak bu ne veya kim döver gibi. Spoiler olmaması için mail kullanınız.

10 Eylül 2013 Salı

Anime Severiz 1: Rurouni Kenshin

Evet bir anime sevdalısıyım, çok sayıda izledim ama yinede Rurouni Kenshin in yerine hiçbirini koyamadım. Çocukken televizyonda Samuray X adıyla izlerdim, sürekli sahneler aklıma gelirdi bir kaç ay önce tekrar izlemeye karar verdim. İyi ki vermişim.

Anime bir ana seri ( 95 Bölüm ) ve 3 OVA dan oluşuyor. Ana seri karakterlerimizin Kenshin ile yollarının kesişmeleri ve yaşadıkları komik ve aynı zamanda dramatik olayları konu alıyor. Ayrıca ana seride yüzünde X işareti olan kahramanımızın geçmişinden bazı parçalarda görebiliyoruz. Bütün özellikleriyle sevilebilecek ve bağlanılabilecek bir kahraman. Fakat kafalarda çok fazla soru işareti bırakıyor seri. OVA larımızdan Rurouni Kenshin : Ishinshishi no Requiem alternatif hikaye. Diğer ikisi ise çok fena gerçekten çok fena ana seriyi izlemişseniz hele. Rurouni Kenshin : Trust and Betrayal Kenshin in geçmişini anlatıyor oldukça kanlı ve acıklı bir film. Fakat asıl darbe Rurouni Kenshin : Reflectiondan geliyor. Bu OVA ana seriden sonrasını anlatıyor ve inanılmaz dramatik. Gerçekten ölümcül. Son OVA nın tek kötü yanı benim açımdan çizimler oldu alıştığımız çizimlerden çok farklı ve rahatsız edebiliyor bir Rurouni Kenshin fanını. Her neyse tam anlamıyla etkileri hissedebilmeniz için önce ana seriyi ardından geçmişi ve son olarak hikayenin sonrasını izlemeniz gerekiyor.

Unutmadan birde animenin Live Action filmi çıktı. Aktarımlar hiç fena değil, hikayeye bağlı kalınmış ve replikleri bozmaktan kaçınmışlar. Karakter betimlemeleri bazen rahatsız ediyor ama Kenshin seçimleri iyi.




Ve hoşuma giden son noktası ise animenin kullanılan kılıç teknikleri birebir gerçek tekniklerden alıntı, doğru kullanılması için uğraşmışlar. Kenjutsu ilginiz varsa dikkatli izleyin derim bir çok şey çıkarabilirsiniz kendiniz için. İzlemediyseniz umarım öldürmemeyi kendine ilke edinmiş onurlu kahramanımız Kenshin in hikayesini beğenirsiniz.


Cross Harp Tekniğini Keşfedip Anlamaca



Bir süredir mızıka çalmak ile uğraşıyorum, hafif bir müzik bilgisiyle ele alındığında çalınması çok kolay olmasına rağmen dinlediğim blues, country sanatçıları gibi ses çıkarmak için gereken teknikler çok efor ve zaman harcayan, uğraştıran şeyler. Ben ilk başta C (Do Major) ve E (Mi Major) anahtarlarına sahip mızıkalara sahiptim. Direk tonlarında ve ilgili minör kuralını ( daha sonra bahsedeceğim ) kullanarak minör tonun içinde çalıyordum. Gitarla çok hoş duyuluyordu gerçi ama şu Blues Man dediğimiz dayıların çıkardığı sesi yakalayamıyordum ki araştırmalarım sonunda buldum ki o dayılar Cross Harp denen bu tekniği kullanıyorlarmış !













Cross Harp kullanırken bilmemiz gerekenlerden bahsedeceğim kısaca ve fazla teoriye girmeden. Öncelikle eşlik edeceğimiz şarkı ile mızıkamız aynı anahtarlarda değil bu sefer. 2. pozisyonundan çalmalıyız yani asıl tonun dominantının anahtarını kullanmalıyız.


Bu resimde daha ayrıntılı görebilirsiniz. Diyezleri ve bemolleri eklemeyi unutmayın yeri gelince. Eğer mızıkanızı böyle kullanırsanız pişman olmazsınız. Bendleriniz güçlüyse ve daha önce biraz çalışmışsanız çok tatlı blues harp çalmamak için hiçbir sebep yok.





Veya alternatif bir yöntem beşli çemberi kullanarak hangi anahtarı kullanacağınızı çıkarabilirsiniz. Mesela şarkınız D (Re) tonunda, kullanacağınız mızıka onun bir solundaki tondan yani G (Sol) olmalı. D>G G>C C>F ~ gibi.







Cross Harpin faydalarına gelirsek:

- Yaptığımız bendlerin daha kolay ve efektif olmasını sağlar.
- Blues Dizisini ( Gamını) kullanmamıza olanak tanır.
- Nefes verirken tonic akorları, nefes alırken dominant akorları çalmamıza olanak verir.

Ipuçları:
- Bu tekniğe 2. posizyondan çalmada deniyor.
- Ilk pozisyonda nefes verdiğin notalar, ikinci pozisyonda ise nefes çektiğin notalar daha sık kullanılıyor. Mesela C Harp sahibiysen ilk pozisyonda C tonuna eşlik ediyorsan 4. deliğe nefes vererek çaldığın nota, ikinci pozisyonda G tonuna eşlik ediyorsan ise 2. delikte nefes çekerek elde ettiğin nota kök ses.
- ÖNEMLİ: Blues Man gibi çalmak için blues gamı kullanmanız gerektiğini varsayarak yazdım. Blues Scale ( G - Bb - C - Db - D - F - G ) Yani mızıkayı düşünürsek tersten veriyorum örneği 6ver, 5çek, 4çek, 4tambendçek, 3yarımbendçek, 2çek


Uzun lafın kısası müziğinize çeşit katmak için gayet güzel bir yöntem standart mızıkadan farklı ve tatlı. Çok bilinen bir teknik olmasına rağmen ben geç keşfetmiş olduğum için sizinde geç keşfedebilme ihtimalinize karşı yazıyorum bu yazıyı.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere.


Playstation ile Bir Gününüz

Çoğunuzun bildiği üzere Sony'nin yeni oyun konsolu Playstation 4 sene sonu ile 2014 başları arasında tüm dünya üzerinde satışa sunulacak.

İşte Sony son zamanlarda bir yandan Xbox ile hırslı bir şekilde yarışırken (aslında savaşırken desek daha doğru olur) konsolu tanıtan videolar, yazılar yayınlamaktan kaçınmıyor.


Arayüzü, paylaşım seçenekleri, sosyal ortamlarla uyumlu kullanım, oyunları sorunsuzca paylaşabilme özelliği ve daha bir çoğu ile ön planda tutulan Playstation 4'ün son videosunda bu özellikleri göstermeyi seçmiş Sony.

Video her ne kadar japonca olsa da konsolun bize sunduğu imkanları rahatca farkedebiliyoruz. Bunlardan bazıları:
-Oyunlarımızı videoya kaydedip sosyal paylaşım sitelerinde paylaşabiliyoruz.
-Oyun oynarken arkadaşlarımızla temas halinde olmanın keyfini sürebiliyoruz ve bu işlemi oyunumuzu bozmadan yapabiliyoruz
-Playstation VITA, Sony Tablet, Akıllı Telefonlar aracılığı ile PS4'ümüze bağlanabiliyoruz oyunlarımızı uzaktan komutlarla indirebiliyoruz ve daha bir çok kolaylık bununla beraber geliyor (Özellikle VITA remote control).



Yeni Playstation bomba gibi geliyor diyebilirim ama aslını konsol çıktığında hep birlikte göreceğiz.

9 Eylül 2013 Pazartesi

Queue






Queue veri düzenleme yollarından bir tanesidir. Verileri sıraya sokmak olarakta düşünebiliriz. Queue de ilk giren veri ilk çıkar ve son giren veri sıra ona gelene kadar çıkmayı bekler.

Queue için kullanılan terimler

Enqueue- sıraya arka kısmından eleman koymak.

Dequeue- Sıranın baş kısmından eleman çıkartmak.



Yardımcı olacağını düşündüğüm bir video.

Kısaca kodlamalarından bahsedecek olursam 

Enqueue

void enqueue(MYQUEUE q, MYDATA a){
    if(q->tail != NULL){
        q->tail->next = a;
    }
    else{
        q->head = a;
    }
    q->tail = a;
    a->next = NULL;
}


Dequeue

MYDATA dequeue(MYQUEUE q){
    MYDATA a = q->head;
    if(a != NULL){
        q->head = q->head->next;
    }
    return a;
}



Stack



Stack, veri düzenleme yollarından bir tanesidir. Girilen veriler üst üste konularak bir yığın oluşturması sağlanır. Hızlı veri girişi yapılabilmesi açısından avantajlıdır ama düzensiz olduğu için ve içinden bir veri çekmek istediğimizde bütün verileri tekrardan düzenlememiz gerektiği için biraz yavaş kalır.

Stack için ilk giren son çıkar mantığı vardır. Mantıksal olarak düşünecek olursak bir yığının en altından herhangi bir şey almaya kalktığımızda yığın bozulacaktır.

Stack için kullanılan  fonksiyonlara bakacak olursak.

push- stack'in içine eleman koymak için,

pop- stack'in içinden eleman almak için  kullanılırlar.




Stack hakkında yapılmış güzel ve anlaşılır bir video paylaşmak istedim.

Push hakkında kendi yazdığım fonksiyonu paylaşıyorum;

void push(MYSTACK s, MYDATA a){
    a->next = s->last;
    s->last = a;
}


Pop hakkında kendi yazdığım fonksiyonu paylaşıyorum;

MYDATA pop(MYSTACK s){
    MYDATA a = s->last;
    if(a != NULL){
        s->last = a->next;
    }
    return a;
}


Önceki yazılarımda belirttiğim benim gibi yeni başlayan birisiyseniz push ve pop mantığı hakkında biraz düşündükten sonra kendiniz yazmaya çalışırsanız gelişmenize çok yardımcı olur.


Eclipse Debugging





Debug yazdığımız program içinde adım adım dolaşmamıza yarayan bir araçtır.

Adım adım bütün satırları gezerken yapılan işlemleri consol pencesinden adım adım takip edebilmemizi sağlar. Bu gezinti esnasında programımızın nerede patladığını bulmamız çok daha kolay olur.


                                          Programımızdaki problemli kısmı biliyorsak  buraya bir
breakpoint koyarak debug işlemi oraya geldiğnde durur verileri incelemeniz için size olanak sağlar.





Debug esnasında bize yardımcı olan kısayol tuşlarında bahsetmek istiyorum.

F5- Seçili olan satırı compile eder ve bir alt satıra geçer, eğer bir metod iste metodun içine girerek adım adım işleme koyar.

F6- Bir sonraki satırı işler.

F8- Break point e kadar olan kısmı bi kerede geçmenizi sağlar.



Yardımcı olacağını düşündüğüm bir video paylaşmak istedim. En basit haliyle debugging nedir anlatılmış.

Data Structures






Verilerin bilgisayar ortamında etkin olarak saklanması ve işlenmesi için kullanılan yapılardır. Verilerin düzenlenme biçimini belirlerler. En küçük bir değişken bile veri yapısı olarak kabul edilebilir.

Değişik algoritmalar kullanılarak verilerin saklanma ve sıralanma tipleri değiştirilerek ihtiyaç olana en yakın kullanım sağlanabilir.