Meraklı Rakun

Merhaba!

Meraklı Rakun yayın hayatına başladı. Merak ettiğimiz şeyleri sizlerle paylaşmaya başlıyoruz, paylaştıkça büyümeyi umuyoruz.

Evdeki Spor Salonu

Sağlıklı yaşamak için spor salonlarına gitmenize gerek yok!

Türkiyede Magic the Gathering

İnceleme ve Sorunlar bu başlıkta.

Kickstarter

Projeniz için desteğemi ihtiyacınız var?

Sağlıklı Ses için Vokal İpuçları

Sesinize olan sevginizi nasıl gösterebilirsiniz?

18 Şubat 2021 Perşembe

Ekran Kartı Krizi ve NVIDIA CMP HX Kripto Madenciliği Kartları

 


Bitcoin başta olmak üzere neredeyse tüm kripto paralarda inanılmaz bir yükseliş var. Bitcoin gibi eski havuz sistemlerindeki kripto paralar her ne kadar mining yapmak için mantıklı olmasada insanlar bunu avantaja çevirmeye çalışıyor, buda onları ethereum madenciliğine yönlendiriyor.

Ethereum madenciliği GPU yani grafik kartları / ekran kartları kullanılarak yapılıyor. Ve sadece Türkiye'de değil tüm dünyada ekran kartları stoğunun hızla erimesine ve tükenmesine sebep oluyor bu durum. Tabi talebin artması ve arzın yetersiz olması mevcut kartlarda fiyatların %300'e ve bazı kartlarda daha fazlası fiyat artışına sebep oluyor.

Pandemi sürecinde hiçbir fabrika tam performans çalışamıyor, üretim düşüyor ve kimse ekran kartı bulamıyor. Bu durum benim canımı son dönemde çok sıktı açıkcası, bir kripto para yatırımcısıyım ve madencilik yapmadım ve bu amaç ile ekran kartı edinmek istemiyorum. Benim sahip olmak istediğim sadece 1 adet grafik işlemci ve bunu video editlemek ve oyun oynamak için istiyorum, benim gibi milyonlarca insan ekran kartlarına ulaşamıyor. Zorlu ve üzücü bir süreç. eskiden 2.000TL olan bir ekran kartına 8.000 TL vermek berbat bir duygu ve bu duyguyu yaşamak istemediğime eminim.

Bu sorun firmaları bazı tedbirler almaya yönlendirdi olacak ki NVIDIA tarafından güzel bir hamle geldi. CMP (CryptoMiningProcessor - Kripto Madencilik Kartı) leri duyurdu. Bu oyun için üretilmiş Gaming GPUlar ile madencilik için kullanılan GPU ları ayırarak piyasaya bir nefes aldırtacaktır. CMP HX isim eklentisiyle piyasa sürülecek kartlar için net bir tarih belli olmamakla beraber fiyatları RTX 3060 ile kafa kafaya hashrate verecek karttan daha ucuz olması planlanıyor 390 Dolar civarı yani.

Peki nasıl işliyor bu sistem?

Aslında NVIDIA kartları bir çok işlemi yapabilecek gibi dizayn etmiş durumda yani bir grafik istemcisi ile hem oyun oynayabiliyor, grafik işlerini yapalıyor hemde kompleks hesaplamaları yapabiliyoruz. Tabi ki daha bir çok kullanım alanı var. Bu değişiklik ile oyuncu kartlarında kripto madencilik yeteneklerini kısıtlayarak yapılacak yani bir üst düzey ekran kartı 50% hash rate alabilecek ve bu verimliliği tamamen bitirecektir. Yani düşünün aynı miktarda elektrik kullanarak 50% performans alıyorsunuz, bu kripto madenciyi tamamen zarara sürükler. 

CMP kartlar ise hiçbir grafik işlemi yapamıyor yani sadece madencilik yapabilirsiniz. Tabi bu durum ne kadar eksilerle dolu gibi görünsede eminim ki tamamen madencilik optimize bir kart oyuncu grafik kartından çok çok daha fazla verim sağlayacaktır aynı zamanda başka işlem yapmadığı için daha rahat bir ömür biçilebilecektir.

Bu günden sonra mining yapan kartınız köşede kazılara devam ederken, ikinci grafik kartınız ile oyun keyfi sürebilirsiniz, tek bir kasa ile !

4 Aralık 2020 Cuma

Sosyal Medya Yasası/Yasağı ve Sonuçları



Sosyal Medya nedir?

Sosyal medya platformları sadece fotoğraflar koyup birbirimiz ile konuştuğumuz basit platformlar değiller. Gerçek hayattaki sosyal etkileşimlerin dijitalleşmiş hali bu. Her nasıl rahatlamak için arkadaşlarınızla buluşuyorsanız, güzel görünmek için kıyafetler alıyor, etkileyici konuşmak için genel kültürünüzü arttırıyor, iş bağlantıları kuruyor, okul arkadaşlarınızla veya bulunduğunuz ortamda çevreye alışıyor vs vs iseniz. Buradada aynı şeyleri yapıyorsunuz aslında sadece araçlar değişiyor. 

Bu Yasanın Kapsamı nedir?

Maddeleri ve ihtiyacınız olan herşeyi haber sitelerinde bulabilirseniz burada biraz iç yüzünden bahsedeceğiz konunun. Yasanın kapsamı istekler karşılanmaz ise rest çekmek, anlaşma ve uzlaşmadan uzak yaptırımlar dayatılan bir yasa. Eminim ki sosyal medyanın güçlenmeye başladığı zamandan itibaren bu güne hazırlık yapılsa veya bu cezalardan önce durumu bir süreç olarak görüp ve/veya zank diye kanunlar yasaklar cezalar çıkmadan şirketler ile iletişime geçilip bir ilişki sağlanmaya çalışsa bu hale gelmezdi. 

Yasanın kapsamı bu, güç savaşları, egoların çarpışması. Tabi bunun ile sınırlı değil basit insanlar değiller kurumsallar ve devletlerden bahsediyoruz, bunlar çıkar arar. Hem maddi hem manevi. Devlet fikri ortaya koyan ve harekete geçen taraf, şirketler ise pasif kalmayı tercih eden ölü taklidi yapan. Bu yasa ile Devlet maddi açıdan bakıldığında para sirkülasyonunu takip etmek istiyor, vergi düzenlemeleri yapmak istiyor bunlar normal fakat birazda suyunu çıkarmak istiyor gibi geliyor, herşeye birşey uydurup açılan davalar kesilen cezalar ve ülkede muhattabın bulunmasının rahatlığı ile. Bu noktada eğer istekler varsa karşılığıda olmalı. Maddi açıdan güvenceleri sağlanmalı karşı tarafın ve gerekiyorsa vergiler ve diğer etkili kalemler tek tek düzenlenmeli uygun hale getirilmeli. Her biri için iki taraflı çıkarlara uygun anlaşmalar yapılmalı, dayatmalar değil, global dünyada güç dengesi çok değişti bu kadar fevri olunamaz diye düşünüyorum. Birde manevi kısımı var karşı tarafı en çok korkutan ise bu, ülkemizdeki hukuk sistemine güvenin çok zayıf oluşu. Diğer ülkelerin ve şirketlerin ülkemiz hakkında görüşü bu ki kendi vatandaşlarımızında görüşü bu. Çıkarlara uygun eğilip bükülebilen bir hukuk sistemi korkutucu. Kimse bu topun altına girmek istemiyor doğal olarak. Kafasına göre sansür uygulayan, hapise atan, karşısındakini önemsemeden kararlar veren ve uygulayan bir sistem haliyle kötüdür. Çok fazla ayrıntıya girmeyeceğim bu konuda. 

Yasaklar Gelir ise Sonuçları ne olur?

Süreç önümüzdeki ay reklamların engelleneceği sonraki aylar bant genişliğinin daraltılacağı şeklinde işleyecek. Eğer bir uzlaşma olmaz ise inanılmaz fazla sonuca sebep olur ve bunları yazabileceğimi sanmıyorum o yüzden en önemli bir iki tanesini yazayım.

  • Kesinlike ilk söyleyeceğim özgürlüğün kısıtlanması (Kuzey Koreye dönüşmekten çok korkarım açıkcası)
  • Reklam engeli ile iç ve dış ticaretin zayıflaması. (Ülkemizde yapılan ihracatın büyük firmalar ve kobiler dahil bir çoğu dijital pazarlama ile yapılıyor. Pazarı ve bağlantıları bu reklamlar kullanarak genişletiyor firmalar.)
  • Sosyal Medya ile ortaya çıkan yeni nesil iş tiplerinin kaybolması (Youtuberlar fenomenler o bu şu hep bu sistemleri kullanarak geçimlerini sağlıyorlar, bazıları ise küresel ortamda boy gösterip ülkemizi temsil ediyor. Bunların yokolması demek hem işsizliğin artması ki zaten covid yüzünden daha daha kötü durumdayız hemde ülkeye giren dövizin yokolması demek.
  • Bunun pandemi krizi esnasında yapılması sonucu etkiler (Herkes karantinalar yüzünden eve tıkılmış durumda aynı zamanda vatandaşın yaşadığı korku ve stresler çoook fazla. Bir çok insan bu mecraları kaçış olarak veya psikolojilerini stabil tutabilmek için kullanıyor. Bunları kaybolması büyük bir kaosa yol açar.)
  • Aynı şekilde kitlelerin kontrolü, bilgilendirilmesi ve gerektiği zaman manipülasyonu bu sistemler kullanılarak yapılıyor yöneticiler tarafından. Devlet ve kurumları açısındanda çok büyük bir kayıp olacaktır.

Dediğim gibi yazdıkça yazabilirim bu konuda çok fazla sonuç var çok fazla sebep var çok fazla hata var ve doğru hareketlerde var. Çok yönlü kaotik bir durum. Şu an içinde bulunduğumuz dijital ve sibernetiğe evrilen bu dünyada hakim olan şey kaos zaten. Hepimiz biliyorduk herşeyin entropiye yenik düşeceğini ama işlerin bu kadar karmaşık bir hal alacağını sanırım kimse bilmiyordu!


19 Kasım 2020 Perşembe

Big Mac Endeksi Nedir?

 Bu başlığımızdan Big Mac Endeksinden bahsedeceğiz. Peki nedir bu endeks ve ne işimize yarar?

Big Mac Endeksi (İngilizceBig Mac Index), The Economist dergisi tarafından yayınlanan ve birçok ülkenin fiyat düzeyini ve satın alma gücünü gösteren bir endekstirEndeks adını McDonald's restoranlarında satılan bir hamburger çeşidi olan Big Mac'ten almaktadır. İlk kez Eylül 1986 tarihinde yayımlanmıştır.Wikipedia


McDonalds'tan aldığımız hamburgerler her ülkede aynı fiyatta değil. Döviz kurundan kaynaklanan fiyat değişikliklerinden bahsetmiyorum firma her ülkeye göre dolar bazında farklı fiyat veriyor. Tabi ki aynı zamanda dolar kurundanda etkileniyoruz. 

Yapılan araştırmalara göre biçilen fiyat ve dolar kuru sonucu ortaya çıkan fiyat ile belirlenen rakama kaç tane hamburger alacağımız ülkenin alım gücünü gösteriyor. Buna "Purchasing Power Parity (PPP)" deniyor.

Bu PPP teorisi aslında çok işlevsel, biraz daha anlamaya yönelik düşünürsek; dolar 8.5i geçmişti şuan 7.55 civarında seyrediyor. Yani dolar türk lirasının 7.5 katı değerinde veya büyüklüğünde. Ama bu demek değil ki Türkiye'nin alım gücü Amerika'nın 7.5 katı altında. İnsanlarda bu yanlış anlaşılma mevcut, tabi ki maaşımızı dolarlamı alıyoruz gibi bir yaklaşım ile yaklaşıp aptallık etmeyeceğim tabi ki döviz kuru alım gücünü ve fiyatları doğrudan etkileyen parametrelerden biri. Fakat alım gücünü sadece bu şekilde karşılaştıramaz ve anlayamayız.

Şimdi alım gücü olayını biraz anladık, Big Mac endeksinin yararını biraz daha anlamak için şu örneği verebilirim. Türkiyede yapılan manav alışverişi ile endonezyada yapılan manav alışverişi tamamen farklı ve sağlıklı ekonomik veri alabilmemiz mümkün değil fakat big mac heryerde big mac. Evet fiyat düzenlemeleri vergisi ıvırı zıvırı var ama yine global olarak en ortak mal diyebiliriz. Mesela hindistanda kırmızı et yani dana eti günah o yüzden tüm McDonalds ürünleri tavuklu ama yine BigMac var tavuklu Big Mac. Bu bize doğru veriler alabilmemizi sağlayan bir araca dönüşüyor.


Nasıl Kullanabiliriz / Bize Ne Yararı Var

  • Ülkelerin para birimlerini rahatlıkla karşılaştırabiliriz.
  • Big Mac yapımında kullanılan et, ekmek, domates, soğan, peynir ve diğer tüm malzemelerin fiyatı hakkında bilgi edinebiliriz.
  • Ülkemizin ekonomisi ne durumda takip edebiliriz.
  • Alım gücünü tahmin etmemize yardımcı olması sebebi ile yapacağımız yatırımları anlamamız ve daha doğru analizler yapabilmemiz için güçlü bir araç.

21 Mart 2020 Cumartesi

Corona Virüs?!


Tekrar merhabalar, bu yazımın yüzde yüz dikkate alınmamasını ve kişisel görüşlerimi içine alacağını başlamadan belirtmek isterim.

Gündemin en büyük olayı sanırım yaşadığımız covid-19 salgını, orada olmayı hakediyor haliyle. Oldukça hızlı yayılan, popülasyonu özellikle belirli kitleleri büyük oranda tehdit eden bir pandemi. Çıkış sebebi veya dünyayı nasıl çevrelediği, nasıl ve ne zaman sona ereceği gibi sorular düşündürse bile şu an bana sorarsanız hiç önemli değil bu soruların cevapları. Şu an önemli olan soruna odaklanmak, paniğe ve cahilliğe engel olmak. Kesinlikle diyorum ki kendinizi ve sevdiklerinizi korumak için hareket edin.


An itibari ile en büyük problem çevredeki insanları düşünmeden kendisini çok fazla düşünen ama bunu yaparak hatalı hareketler yapan insanlar. Ve hareketleriyle hata yapan çok fazla variyasyonda insan tipi var.
- Marketlerde stok tüketen bilinçsiz kitle.
- Hastalık belirtisi göstermeden maske takan ve stokları tüketen kitle. (Maske kullanımı virüs taşıyorsanız çevrenize bulaştırmamanız için bir araç, dışarıdan gelen virüsü engellesin diye değil.)
- Fırsatçılık yaparak fiyatları arttıran üretici ve satıcılar. (İyi ki yaptırım geldi)
- Umursamadan sokaklarda dolaşan ve bana bir şey olmaz diyen distribütörleri.
- Bana bir şey olabilir ama bedava otobüse binerim gezerim diyen 65 yaş üzeri kitle.
- Yanında başkalarını götürmek isteyen enfekte bireyler.
- Bilinçsiz sağlık çalışanları.
- Çok fazla panik yapan ve çevresini kaosa sürükleyen kitle.

Gibi gibi. Çok fazla hata yapılıyor. İnsanlar soğuk kanlılığını kaybediyor. En büyük tavsiyem buna engel olun kendinizi rahatlatın ve gidip ellerinizi yıkayın. Sonra gidip ailenizden başlayarak arkadaşlarınızı, çevrenizi rahatlatacak konuşmalar yapın. Söyleyin ellerini düzenli yıkasınlar insan içine çıkarken karşılaştıkları insanları düşünerek hareket etsinler bu şekilde kendileri için daha iyi olanı dolaylı yoldan ve daha kısa süreden bulabilirler. Bu insanlara söyleyin onlarda çevresine söylesin. Duyarlı, dikkatli ve soğuk kanlı olunur ise tehlike minimum seviyede tutulabilir.


Unutmayın bu tarz pandemiler insanlığın her evresinde ortaya çıkmıştır, düzenin doğal sonucu bu. Öldürücülüğü ve yayılma hızı korkutuyor tabi ki ama yaşadığımız dönemin etkisi bir çoğu. Teknoloji ile dünya küçüldü, bu durum yayılma hızını inanılmaz ölçüde arttırdı. Küçük bir dünyada yaşıyoruz artık, dünya popülasyonu cabası. Öldürücülüğü ise vücudun kritik bir noktasını etkilediği için, nefes almadan yaşayamıyoruz ne yazık ki ve virüsün ilgi alanı solunum yolumuz. Gerekli bütün ayrıntılara sahibiz. Lütfen bunları göz önünde bulundurun. Ne aşırı korkup mantıksız hareket edin ki aşırı korkacağınız bir raddede değil hastalık, ne de çok basit bir şeymiş gibi görmezden gelin umursamazca kendinizi ve çevrenizi tehlikeye atın.

Lütfen kendinize iyi bakın, görüşmek üzere!

12 Ocak 2020 Pazar

Alternatif Zamanı - Bölüm 1: Photoshop vs GIMP


Evet sektörün en ünlü görüntü manipulasyon programı. Bize sunduğu güzellikler için teşekkür etmem gerek fakat bir kaç kötü yanı var tabi ki. Bunlardan en büyüğü bana sorarsanız ömür boyu lisans satın alamıyoruz. Creative Clouda her ay 280 lira vermemizi istiyor ki bu uzun vadede korkunç bir rakam, özellikle bireysel tasarımcılar ve freelancerlar için. O yüzden fiyat kısmını baz alarak alternatifler sunacağım size.

Bahsedeceğim tüm programlar endüstriyel seviyede ve hepsinin güçlü yanları var. O yüzden sadece photoshop alternatifi olarak değil ek araçlar olarak görebiliriz. Mesela ben Photoshop kullanıyorum ama yanında açık kaynaklı ve ücretsiz bir yazılım olan GIMP kullanıyorum. Söylemem gerek ki GIMP şaheser bir yazılım. Linux kullanıyorsanız sizin kurtarıcınız.

Anlamış olacaksınız ki asıl alternatifimiz GIMP çünkü ücretsiz. Şimdi güçlü yönlerini maddeleyeyim.
  • BEDAVA! Bisürü ücretsiz update.
  • Taşınabilir bir program yani inanılmaz az yer kaplıyor rakipleri ile karşılaştırınca.
  • Photoshopun yapabileceği çoğu şeyi yapıyor.
  • Zayıf donanımlı bilgisayarlarınız ile kullanabilirsiniz.
  • Tutarlı ve hızlı
  • Daha özelleştirilebilir ve esnek arayüzü var. (Kullanıcı dostu değil pek, bir kaç video izleyip alışmanız lazım.)
  • Photoshopta bulunan gereksiz ıvır zıvırlar, dikkat dağıtan ögelerin hiçbiri yok.
  • Son olarak her formatta kayıt edebiliyoruz, PSD dahil.
Zayıf yönleri ise;

  • Photoshopta bulunan Camera RAW yok, RAW görüntüleri düzenleyemiyoruz.
  • Tahmin edilebileceği gibi Photoshop daha fazla araca sahip ve bu sebeple daha güçlü. Adobe sisteminin arkasında etkili bir yapay zeka sistemi çalışıyor.
  • Photoshoptaki gibi CMYK gibi renk formatlarını kullanarak çıktı alamıyoruz.
Olumsuz yönlere bakıp hemen moral bozmamak lazım yinede GIMP inanılmaz kuvvetli. Eğer bireysel çalışıyorsanız süper bir yol arkadaşı, Adobe biraz daha "Business Friendly". Diğer alternatifler ise şöyle;

Bu arada bunların hepsi piksel odaklı programlar.
  • GIMP - BELEŞ - Win/Linux/Mac
  • Procreate - IOS - 10$ - Bu yazılım daha çok dijital boyama işleri için güzel.
  • Rebelle - Windows/Mac - 68$ Ömür Boyu - Buda daha çok dijital çizim odaklı.
  • Art Rage - Windows/Mac - 79$ Ömür Boyu - Yine dijital çizim odaklı bir program.
  • Affinity Photo - Windows/Mac - 350 Lira Ömür Boyu - Bu photoshopla aynı işi yapıyor.
  • Photopea - Browser - Free - Tarayıcı uygulaması arayüzü photoshopa çok benziyor.
  • Pixelmator Pro - Mac - 40$ 
  • Pixlr - Browser - Free
  • Corel PhotoPaint - Windows - 600$ Ömür Boyu - Photoshoptan sonra en güçlülerden.
  • Paint.net - Windows - Free
  • Sumo Paint - Browser - Free/Pro 4$/ay
  • Acorn - Mac - 30$
Falan filan bunlar kalitesi en yüksek olanlardan ve kendimde birçoğunu denedim ve beğendim. Eğer sıkıldıysanız veya gıcık olduysanız photoshopa bir deneyin.

18 Kasım 2019 Pazartesi

Forex Nedir? - Bölüm 1: Açılış

Bu yazımız biraz basit olacak, ön bilgilendirme tadında ve ülkemizde Forex'in durumunun üzerinden geçen bir yazı. Fakat yazı serisi olmasının sebebi zamanla konuların ayrıntılarına girecek oluşumuz. Size zamanla ve özenle yazılmış detaylı bir rehber sunmak istiyorum.

Peki Forex Nedir?

Döviz çiftlerinin takası temelli yatırım aracıdır. Tamamen döviz odaklıdır ve para birimlerinin birbiri karşısındaki değeri ile alakalıdır. Bahsedilmesi gereken en önemli nokta forex dünyasının büyüklüğü. Çok fazla katılımcısı var forexin ve diğer yatırım araçları (vadeliler, hisse senetleri, repo, bono vs) gibi forex yanında inanılmaz minik kalır. 5 trilyon dolar üzerinde bir büyüklüğe sahiptir forex marketi ve diğer yatırım araçların kat kat kat kat ötesinde bir büyüklüğe sahiptir.

Döviz Çiftleri?

Döviz çiftleri kullanılır evet, döviz çiftleri EUR/USD gibi gösterilir. Bir alım işlemi yapıldığında bir diğerini satmış olursunuz ve bunun üzerinde sistem işler. EUR/USD çiftinde satın alım yaparsanız dolar ile euro satın almış olursunuz, satış işlemi yaparsanız dolarınızı euroya çevirmiş olursunuz gibi basit bir mantık ile hareket edersiniz. Daha derine daha sonra ineceğiz!

Ayrıca en fazla kullanılan yani geniş likiditeye sahip döviz çiftlerine Major Currency Pair (Ana Döviz Çiftleri) diyoruz. Bunlar; EUR/USD, USD/JPY, GBP/USD, USD/CHF, USD/CAD, AUD/USD, NZD/USD.

Likiditelerini karşılaştırdığımızda Dolar açık ara fark ile birinci oluyor, eğer sıralamam gerekirse para birimlerinin pazara katkısından;
1-USD (84,9%)
2-EUR (39,1%)
3-JPY (19,0%)
4-GBP (12,9%)
5-AUD (7,6%)
6-CHF (6,4%)
7-CAD (5,3%)
8-Diğerleri (25,0%)
Burada değerlerin 100% ü aşıp 200% görünmesinin sebebi işlem yaparken çiftler halinde kullanmamızdır.

Nasıl Forex'e Gireriz?

Evet bunun için en yakın yerel veya farklı ülke bankasına gidip forex hesabı açmak için belgeleri doldurmanız yeterli. Fakat..

Bana sorarsanız detaylı bir araştırma yaparak başlamalısınız. Sadece bankalar değil birçok şirket veya kuruluş size forex oynamanızı sağlıyor. İnternette değişik websiteleri, telefon appleri falan bulabilirsiniz. Tabi bunların hepsi dürüst değil veya avantajları kadar dezavantajları var. Bu adamlara broker diyoruz.

Interbank dediğimiz ana bankalar, küçük bankalar vs vs. bu hizmeti sunmakta. Ayrıntılı daha sonra bahsedeceğim ama acele edecekseniz bir kaç kriterden bahsedeyim. Öncelikle kaldıraç oranı çok önemli, kaldıraç yatırımınız ile oynayacağınız parayı belirler. Mesela 1000 dolarınız var ve kaldıraç oranınız 1/100, bu sayede 1000 dolarlık bakiyeniz ile 100.000'lık döviz çifti kontrol edebilirsiniz. Unutmayın ne kadar yüksek kaldıraç o kadar yüksek risk/kazanç. Diğer dikkat edilmesi gereken nokta ise işlem ücretleri, iyi bankalar gerçek forex yapan kuruluşlar işlem ücretine gerek duymaz. Alım satım yaparken arada bir miktar fark olur (alış fiyatı fazla, satış fiyatı az), buna spread(dağılım) diyoruz, aradaki farkın cinside forex dilin Pip'dir. Bu oran brokerların sistemden para kazanmasını sağlar. Son dikkat edilmesi gereken ise brokerın güvenilirliğidir, nasıl fikir sahibi oluruz nerelerden araştırma yaparız vs vs çok derin konular o yüzden diğer yazılarda aşırı ayrıntılı biçimde bahsedeceğim.

Türkiye'de Forex?

Burası zurnanın zırt dediği yer. Ülkede forexi 2017de çıkan kanun ile yokettiler.

Sermaye Piyasası Kurulu, kaldıraçlı işlemlerde 1’e 100 olarak uygulanan kaldıraç oranını 1’e 10 olarak değiştirirken, 50 bin TL alt limit getirdi. "

Kaldıraç oranı inanılmaz düşük aynı zamanda alt limit gözlerimizi yakıyor. Devletin bunu yapmasının sebebi küçük yatırımcının kaybetmesini engellemek, onları korumak olmuş. Fakat akıl fikir sahibi olmadıktan sonra küçük büyük farketmez yine kaybeder. Gerçekten sistemin bu hale gelişinin sebebini anlamıyorum. Normal şartlarda brokerın çalışma tarzına göre düşük alt limitler veya yine yüksek alt limitler, düzenlenebilir veya sabit değişken kaldıraç oranları olabilir. Fakat bu kanun ile hiçbir broker kafasına göre veya sistemine göre iş yapamıyor. Limit belli, çeşitlilik hiçbirşey yok. Durum böyle olunca küçük yatırımcı sisteme giremiyor, büyük yatırımcınında pek bulaştığını sanmıyorum 1/10 kaldıraç ile.

Bu sebeple yurtdışından bir broker bulmak en mantıklısı bu noktada. Çeşit çeşit sistem sunan brokerlar var, tamamen sistem tipini istediğinize göre seçebilirsiniz. Bu şekilde bulabileceğiniz brokerlarda alt limiti 10 dolar 1/1000 kaldıraç vs bulabilirsiniz. Fakat benim tavsiyem 10-20 dolarla girmek aşırı mantıksız, tek işlem ile tüm paranızı kaybedebilirsiniz. En aşağı 500 dolar derim ki tavsiye bankalara, ilk deneyiminizin için dikkat etmeniz gerekenlere, kaldıraçlara falan filan herşeye sonraki yazılarda değineceğim. Ha birde eğer ben girecem derseniz yazıları okumadan DEMO HESABIYLA BAŞLAYIN!!!!!! Sistemi öğrenmenin en önemli bölümü teorik bilginin yanında pratiktir, her konuda olduğu gibi.

Görüşmek üzere, Meraklı Kalın!

25 Ekim 2019 Cuma

Yüksek veya İnce Nota Nasıl Söylenir - Bölüm 1: Olayın Mantığı Nedir?


Merhabalar! Bu kısa giriş yazısında olayın mantığını anlatmaya çalışacağım. Ayrıntıları ve egzersizleri daha sonraki yazılarda bulabilirsiniz veya sorularınız için bana mail atabilirsiniz.

Öncelikle bilmeliyiz ki şarkı söylemek hem fiziksel hem mental bir süreç. Yani vokal tekniklerimizi geliştirirken bu iki yollu disiplinler ve egzersizler sonucunda gerçekleşir. Fiziksel ve mental egzersizler.


  • Fiziksel Egzersizler: Bunların çok fazla variyasyonu var, tekil notalar veya diziler üzerinden yapılan ısınma(warm-up), aralık genişletme (extend range), esneklik (stretch) gibi gibi egzersizler. Isınırken ve daha sonrasında odaklanmamız gereken organlarımız yani sese etki eden pozisyonları üstün körü biçimde şöyle listeleyebiliriz; Dil, Damak, Dudak, Çene, Genel Yüz Mimikleri ve Vokalleriniz yani ses tellerinizin pozisyonu.
  • Mental Egzersizler: Bunlar ise şarkı söylerken, egzersiz yaparken nasıl düşüneceğiniz. Sizi kısıtlayan düşünce tipleri gibi noktalar. Ki saçma görünsede şarkı söyleme kapasitenizi doğrudan etkileyen noktalar ve en önemlileri diyebilirim.

Şimdi nasıl yükselebileceğimize geçelim. Yoğun bir fiziksel egzersiz rutinine* ihtiyacınız var. Rutin kelimesine dikkat çekerim, spor yapıp kaslarınızı geliştirirken nasıl bıraktığınızda hamlıyor ve gücünüzü kaybediyorsanız buradada aynı şeyleri yaşamanız kaçınılmaz ki vokaller-ses telleride iki tane yanyana bağlı ve ortası boş kastan ibaret. Sesimizi bu aralığı küçültüp büyüterek, gerginliği ile oynayarak çıkarıp manipule ediyoruz. Yani güzelce ısının ve günlük egzersizinizi yapın. Sonra ki yazılarda ısınma ve diğer tip egzersiz örneklerini paylaşmayı düşünüyorum. Yine taleplerinizi lütfen mail yolu ile bana iletin.

Eveet gelelim zurnanın zırt dediği yere. Asıl bahsetmek istediğim işin mental kısımı! 
En çok ihtiyacınız olan mental egzersizimizin adı MOTİVASYON! Çoğu insan etrafına bakıp 'iyi şarkı söyleyenlere' bunlar doğuştan yetenekli ve bunlara erişmem imkansız mentalitesine sahip. Bu berbat ve yanlış bir düşünce. O gördüğünüz şarkıcılar inanılmaz bir disiplin ve motivasyonun sonucu. Her insanın kaldırayamacağı bir çalışma düzeni ve istek onları mükemmel yapıyor. İmkansız olmadığını ve ne kadar istediğinizi düşünerek kendinizi motive edin.
Ardından motive ve çılgın bir durumdasınız. İnsanların size söylediklerini tamamen inanmadan önce egzersiz veya düşünce bazlı farketmez. Güzelce bir araştırmanızı yapın, bilgili bir çok insana danışıp topladığınız bilgileri analiz edin ve kendinizce sentezleyin. Yani ikinci tekniğimizin adı ELALEME O KADAR GÜVENME!
Şimdi en önemlisine ve yazımızın başlığına geldik. Beyninizi doğru programlamanız lazım. Özellikle sınırları zorlarken inanılmaz yüksek notaları söylerken. Aynı şekilde çok pes notaları söylerken veya zor pasajlarda. Kendinize söylediğiniz şeylere, kullandığınız terimlere vs. dikkat edin. Yüksek notaya vurmak gibi, yüksek notaya vurulmaz yüksek nota söylenir. Eğer bu tarz yoğun kullanılan bir terimi kullanırsanız şu hatayı yapmış olursunuz; beyniniz siz yükselmeye çalıştığınızda "vurmak = güç uygulamak" yönünde eğilimli tepkiler vermenizi sağlar. İstemeden ihtiyacınızdan fazla bağırırsınız ve bu ses tellerine gereksiz bir gerginlik katar ve yük bindirir. Buda kalitenizi düşürür.  Bunun gibi yanlış kullanılan terim ve sözleri analiz edin ve bunu uygulayın. Tekniğimizin adı BEYNİNİ PROGRAMLA!
Son tekniğimiz ise dinleme prensipleri ile ilgili. Şarkı dinlerken, şarkı söylerken notaları sadece duymayın onları dinleyin. Bu herkesin yaptığı bir hata ve burada dinlemekten kastım hissiyatla alakalı. Hislerinizi ve dikkatiniz ile birleştirin dinlerken. Demek istediğimi az çok anlamışsınızdır, özenli davranarak tam odaklı dinlemelerinize vakit ayırın ve şarkı söylerken kafanızın içini dinleyin. Unutmayın iyi şarkıcılar söylediğini dinler fakat en iyileri söylemeden önce dinler. Bu tekniğin adı ise ÖNCE DİNLE!

Yüksek notalar tabi ki güç ister aynı şekilde herhangi bir nota kullandığınız tekniğe göre güç isteyebilir. Bunu deneyerek görün, farklı stiller farklı pozisyonlar ve farklı düşünce biçimleri şarkı söylemenizi etkileyecek. Fakat güçten önce doğru pozisyon, doğru sesli harfler ve doğru yüz mimikleri ince notalara giden asıl anahtar!

18 Ekim 2019 Cuma

Serçe Parmak Kırığı veya Diğer Adı ile Boksör Kırığı


Merhabalar ! Bu yazımda daha dün başıma gelen boksör kırığı hakkında topladığım bilgileri size aktarmaya çalışacağım, kırık parmak ile yazıyorum yani. Öncelikle bahsetmeliyim ki bu oldukça sık rastlanan ve basit bir kırık biçimi. Fakat küçümsenirse kırık ilerler ve oldukça kötü sonuçlar doğurabilir o yüzden farkettiğinizde veya şüphelendiğinizde hemen en yakın hastaneye gidip röntgeninizi çektirip tedavinizi görün. Yazıda nasıl oluştuğu, alınacak tedbirler, kırık sonrası dikkat edilecekler, nasıl bir tedavi uygulandığı ve zorluklarından bahsedeceğim.

Kırığın sebepleri:
Adından anlaşılabileceği gibi bu kırık çoğunlukla boksörlerde görülüyor ve sert yumruk atmalarından kaynaklanıyor. Sert deyiminin yanına birde yanlış/ters atılan yumruklarıda dahil etmemiz gerekiyor. Genel sebepleri;

  • Ayarsız atılan veya sinir problemi yaşayan insanların yaptığı gibi sert cisimleri yumruklamak,
  • Elin çarpabileceği veya elin üzerine düşerek yaşanabilecek kazalar,
  • Spor kazaları,
Tedbirler:
Serçe parmağımız en dış tarafta olması ve daha kırılgan bir yapıya sahip olması sebebiyle tehlikeye oldukça açık.
  • Meditasyon ve psikoterapi görerek öfke problemlerini aşmak ki oldukça kötü bir alışkanlık ki fiziksel tahribatın yanında psikolojik tahribata ve sosyal sorunlara yol açıyor.
  • Dövüş sporları ile ilgileniyorsanız ekipmanlarınız konusunda ucuza kaçmayın, kaliteli malzemeye sahip ekipmanlar kullanın ki hastane masrafınız ekipman masrafını aşmasın. Ve kırıklar çıkıklardaki gibi kronikleşebilir. Iyileşen kırığın daha sağlam iyileştiğini söyleyen dedidkodu sadece kırığın iyileşme süresinde oluşan koruyucu tabaka ile sınırlı.
  • Kalsiyum eksikliğine izin vermeyin günlük yeterli kalsiyumunuzu alın.
Tedavi:
Her türk erkeğinin vereceği tepki gibi bende kırık olduğunu düşündüğümde hastaneye gitmedim ve uyumayı tercih ettim. Fakat ağrı dinmedi ve elim hareket yetisini oldukça kaybetmişti. Bende mecburen bir göstereyim dedim. Hastaneye gittiğimde ağrının serçe parmağım ile yüzük parmağım etrafında başladığını ve bileğe kadar devam ettiğini söyledim ve doktorun ilk tepkisi boksör kırığı oldu ve röntgene gittim. Ve misler gibi bir kırığım vardı. Doktor alçıya aldıktan sonra güçlü bir ağrı kesici yazıp eve yolladı. Evet bu kadar basit. Bir hafta sonrasında ortopediye gidip uzman doktora göstermek gerekiyor ki bunu daha erken yapabilirsiniz. Ve 3 hafta ila 3 ay (kırığın büyüklüğüne ve metabolizmanıza göre) yamuk yumuk bir el ile gezmek gerekiyor.

Sonrasında yaşanan zorluklar, dikkat edilecekler ve yapılacaklar:
Alçının mantığına uygun yaşamak gerekiyor. Ağrı kesicinizi alın ve mümkün olduğunca az hareket ettirin. Ve iyileşene kadar bekleyin. Benim hayatımı oldukça etkileyen bir olay oldu ağrısı sızısı hiçbirşey değil ben hayatımı bilgisayar kullanarak ve müzik yaparak devam ettiren bir insanım ve hiçbirini efektif yapamıyorum ki enstrüman hiç çalamıyorum. İlk olarak bunların çözümlerini düşündüm ve boksör kırığı ateli ile karşılaştım. Bu alçının görevini gören fakat çıkarılıp takılan ve diğer parmaklara daha özgür hareket imkanı sağlayan bir araç. Hemen gittim baktım ve yüzük parmağı ile serçe parmağını birleştirip sabitliyor bir metal yardımıyla ve efektif olduğunu gördüm. Henüz doktora danışmadığım için takmıyorum fakat kırık çok ilerlememişse veya 1 aylık iyileşme süresinin son haftası veya sürecin son çeyreğinde rahatlıkla takılabilen bir araç. İlk tüyom bu. İkinci tüyom ise tabi ki boyna asmak. Bu çok klasik herkes bilir, sebebi ise ödem olmaması ve kontrollü kan akışı. Kolu aşağı bırakı veya yukarıda tutarsak bu ağrı ve ödem ile sonuçlanır. Bunu istemeyiz. Şu an minimum hareket ile bilgisayar kullanabiliyorum ve bunu inanılmaz başarısız biçimde yapıyorum. Aynı şekilde yemek yerken, giyinirken, duş alırken yani hep yaptığımız herşey inanılmaz zorlaşıyor. Olumlu yanından bakar isem neredeyse hiç kullanmadığım saftirik sol elim yeni şeyler tecrübe edip güçleniyor. Ki bu oldukça güzel bir olay iki eli aktif kullanabilmek beyin fonksiyonlarını çoşturan ve çok yönlü gelişmeye sebep olan bir olay. Neyse, goygoyu bırakayım. Hareket etmeyen parmaklar, bilek ve kaslar iyileşme tamamlandığında tembelleşmiş olacak. Benim bu konudaki çözümüm oynatmamın sorun olmadığı eklemlerimi aklıma geldikçe hafifçe oynatıp tembelleşmesini önlemek. Ve yarım alçı yapıldıysa bileğe küçük masajlar yapmak. Konuyla bağlı olarak alçı çıktığında ani hareketlerden kaçının ve kendiniz fizik tedavi yapın. Ilık bir suya sokup elinize masaj yaparak hafif hafif oynatın, parmak kaslarınızı eklemlerinizi ve bileğinizi açın ki tekrar sakatlanmayın.

Sanırım bunlar dışında önem teşkil eden birşey kalmadı edindiğim tecrübede. Ha birde sokakta tanıdık eş dosttan aşırı ilgi görecek ve sırayla herkese anlatmak zorunda kalacaksınız. Gördüğünüz ekstra ilgi ve ailenin hizmetleri cabası. Ama bunlara kanıp kırmayın elinizi. Bye!

11 Ekim 2019 Cuma

Harddiskte Nasıl Yer Açabiliriz?

Öncelikle bu görevi gerçekleştiren, gereksiz dosyaları silip kayıt defterlerini düzenleyen Ccleaner vb. birçok uygulama bulunmakta. Fakat çoğu kaynak ve profesyonel kullanıcılar bu tip araçların kullanılmasının zararlı olduğunu söylemekte ki gerçekten bu uygulamaların kayıt defterlerine zarar verip bilgisayarımın performansının düştüğüne birinci elden şahit oldum. Bu sebeple bu işlemleri windowsun bize sağladığı araçlar ve kendi elimizle yapmamız çok daha mantıklı. Yazacağım işlemler Windows 10 için geçerli fakat bir çoğu diğer sürümlerdede işlemekte.

Yukarıda söylediklerim geçerli fakat söylemeliyim ki kişisel bilgisayarımı temizlemekte bir kaç araç kullanıyorum. Bunlar derin temizlik uygulamaları değil sadece küçük işlemler yapıyorlar. Listelemem gerekirse;

- Revo Uninstaller: Revo Uninstaller oldukça kullanışlı bir program. Programları kaldırırken geride çöp dosyalar, izler ve kayıt defterleri bırakırlar. Program Ekle/Kaldır'ı kullanmak yerine bu aracı kullanırsanız geride iz bırakmadan daha sağlam bir kaldırma işlemi yapabilirsiniz. Ayrıca Tools sekmesinde bulunan Windows Cleaner ve Browser cleaner işlemleride oldukça kullanışlı.

- WinDirStat: Bu araç ise tüm diski analiz edip bunu istatiksel ve görsel grafikler ile size gösteriyor. Aynı zamanda klasörlerin ve dosyaların değiştirilme zamanlarını izleyip sistemin en son hangi dosyaları değiştirdiğini izleyebiliyoruz. Bu aracı analiz yapıp ardından internetten aratarak temizlenebilir bir dosya olup olmadığını anlamak için kullanıyorum.

- Bleachbit: Bleachbit biraz ileri seviye bir araç. Kullanmadan önce iyice araştırıp kullanmanızı tavsiye ediyorum. Ayrıntıları burada paylaşmayacağım fakat sorunuz olur ise mail yolu ile ulaşabilir veya ileri seviye derin temizlik işlemleri için bir yazı isteyip istemediğinizi yine mail yolu ile bana iletebilirsiniz.


Şimdi gelelim nasıl bir temizlik işlemi uygulayacağımıza. Ilk önce Windows'un bize sağladığı araçları tek tek kullanarak başlıyoruz ki oldukça işlevsel araçlar. Şimdi başlayalım;

1- Disk Temizleme Aracı / Disc Cleanup Utility: Bu araca windows tuşuna bastıktan sonra Disk Temizleme yazarak ulaşabildiğimiz gibi windows simgesine sağ tıkladığımızda açabildiğimiz komut istemcisine "cleanmgr" yazarak bu araca ulaşabiliriz. 


Bu pencereden standart çöp dosyaları seçip kaldırabiliyoruz. Eğer sol altta bulunan sistem dosyalarını temizle dersek daha ileri seviye bir temizlik imkanı sunuyor bize. Ileri seviye dememe bakmayın tüm dosyaları gönül rahatlığı ile kaldırabilirsiniz. En çok yeri genellikle eski windows dosyaları, windows güncelleme dosyaları ve teslim iyileştirme dosyaları kaplıyor. Ben her windows update yaptığında buraya gelip bir temizlik yapıyorum.

2- Akıllı Depolama: Akıllı depolama yine windowsun bize sunduğu mükemmel bir araç. Buraya windows simgesine sağ tıkladıktan sonra Ayarlar > Sistem > Depolama adımlarını izledikten sonra ulaşabiliyoruz. Burada akıllı depolamayı açıp kapamak için bir switch bulunmakta. Açık tutmanızı tavsiye ederim.

Akıllı depolama belirli zamanlarda geçici dosyaları ve ihtiyaç duyulmayan bir çok dosyayı kendi siliyor. Eğer şimdi temizlemek isterseniz altında bulunan "Diskte şimdi yer açın" yazan kısıma tıklayıp işlemi tamamlamanız yeterli.

3- Biraz Komut Yazalım: Yine komut istemcisini açıp bir kaç işlem yapalım. Komutları yazarken tırnak işaretlerini kaldırınız.
  • "ipconfig /flushdns" : Bu işlem DNS cacheinizi sıfırlar.
  • "DISM.exe /Online /Cleanup-image /Restorehealth"
  • "sfc /scannow" : Bu iki işlem ise sistem dosya denetleyicisini çalıştırır. Eğer dosya sisteminizde bir sorun varsa onu çözer. Bu çözüm ssd veya hddnizin işlevselliğini arttırır ve eğer sorun çözülür ise bir miktar disk alanı kazandırabilir.
4- El ile Temizlik Vakti: Şimdi temizlememiz veya denetlememiz gereken klasörlerden bahsedeceğim.
  • Windows aramasına "Çalıştır" veya "Run" yazarak çalıştır arayüzünü açalım. Buraya "%TMP%" ve "temp" yazarak geçici dosyaların depolandığı klasörlere ulaşırız. Bu klasörlerin içindeki herşeyi güvenle silip yer açabiliriz.
  • Ekran kartınız NVIDIA ise güncelleme yapıldıkça eski sürümlerin yükleme dosyaları otomatik silinmiyor. Bunun için kontrol etmeniz gereken klasörler;
  1. " C:\NVIDIA\DisplayDriver\ " bu klasör birçok NVIDIA kullanıcısında yok, eski sürümleri barındırmakta altındaki tüm klasörleri silebilirsiniz.
  2. C:\PROGRAMDATA\NVIDIA CORPORATION\DOWNLOADER " bu klasörde Geforce Experience'ın güncellemeler sonrası sakladığı yükleme dosyaları bulunmakta. Bu klasörün içinde bulunan versiyon ibaresi (0cfd1195e705a478237a4db99f7ce77c gibi) olan klasörleri silebilirsiniz diğer klasörlere dokunmayın.
  3. C:\PROGRAM FILES\NVIDIA CORPORATION\INSTALLER2 " bu klasördeki herşeyi silebilirsiniz.
  • Spotify kullanıyorsanız Cache klasörü inanılmaz büyüyebiliyor. Tamamen silebilirsiniz. " C:\Users\__Kullanıcı Adınız__\AppData\Local\Packages\SpotifyAB.SpotifyMusic_zpdnekdrzrea0\LocalCache\Spotify\Data "
  • C:\WINDOWS\SoftwareDistribution\Download " SharedFileCache klasörü dışında herşeyi temizleyebilirsiniz. Bu klasörün altında windowsun otomatik indirdiği ve araçların silmediği teslim iyileştirme dosyaları ve güncelleştirme dosyaları bulunmakta.
  • Browser Temizliği: Arada bir kullandığınız tarayıcının ayarlar kısmından geçici dosyalar, çerezler gibi dosyaları tarayıcının size sağladığı araçla temizleyin. Bazı seçimler mevcut giriş yaptığınız sitelerden çıkış yapmanıza sebep olur fakat en az senede bir temizleyin derim.

Son olarak eğer SSD kullanıyorsanız ki bu yazıyı okuyorsanız muhtemelen SSD kullanıyorsunuz. Defragmantation işlemini kesinlikle iptal edin bu standart HDD'lerdeki veri bölünmeleri düzenlemek için kullanılan bir yöntem/araç ve SSD ye uzun vadede zarar vermekte. Kapatmak için Çalıştır aracını açıp " dfrgui " yazın.
Açılan pencerede SSD kullandığınız sürücüyü seçip alttaki zamanlama ibaresinin Kapalı olduğundan emin olun. Eğer zamanlayıcı aktif ise sağındaki deaktive butonuyla kapatın.

1 Nisan 2019 Pazartesi

Mikro-iş, Kitle Kaynak gibi Sistemler Nedir? Basit İşler ile İnternetten Para Kazanma !


Merhabalar, veri çağında yaşıyoruz ve bu çağda veriler inanılmaz değerli. Ve maddi karşılıkları dünya ekonomisinde çok büyük bir yer kaplamakta.


Veri Çağı Nedir?
Facebook kurucusu Mark Zuckerberg geçtiğimiz günlerde veri gizliliğinin ihlali sebebiyle davalık olmuş ve konsey karşısına çıkmıştı. O zamandan beri veri gizliliği ve veri paylaşımı web siteleri ve büyük sistem kurucuları açısından çok önemli bir yer edindi. Farkettiyseniz bir süredir çoğu web sitesinde altta veriler hakkında bir sözleşme çıkar ve kabul etmeniz istenir gibi. Eskiden edinilen veriler yine çok değerliydi fakat maddi karşılığı yoktu, şirketler bunu dilediği gibi kullanıyordu. Bu verilerin nasıl kullanıldığı hakkında konuşmadan önce nasıl toplandığı hakkında ve bizim dahil olabileceğimiz ve para kazanabileceğimiz sistemler hakkında konuşalım.


Veri Sağlayarak Nasıl Para Kazanırız?

Bahsettiğimiz veriler sosyal medyada, arama motorlarında, web sitelerinde vs. yaptığımız aramalar, girdiğimiz sayfalar, yüklediğimiz içerikler ve aklınıza gelebilecek her türlü yapılan insan eylemi ile sağlanmakta. Bunlardan tabi ki para kazanamıyoruz. Para kazanabileceğimiz sistemlerde bilinçli/hedefli görevler ile sisteme veri sağlıyoruz. Bu işlem anketler, hedefli reklam izleme, spesifik soruları cevaplama, seçilmiş videoları izleme gibi işlemler ile sağlanıyor buna Micro-Work(Mikro-iş) diyoruz. Verilen görevleri tamamlayarak web sitesi içeriklerini insan eliyle düzenleme, çevirileri kontrol etme, içerikleri etiketleme, navigasyon içeriğini denetleme gibi görevleri gerçekleştirerek yaptığımız işlemlere ise Crowdsourcing (Kitle Kaynak) diyoruz. Crowdsourcing biraz daha işin ayrıntılı ve bir tık daha stabil paranın olduğu uzak bir çalışan gibi davrandığınız bir sistem. Bunun ücret ödeyen ve ödemeyen örnekleri mevcut. Mesela Google şirketinin Crowdsourcing sistemine gönüllü olarak katılıyorsunuz. Ücret ödeyen yani sizi çalışan olarak alan sistemlerin en ünlüsü Amazon Mechanical Turk (Amazon Mekanik Çark) sistemi. Fakat Amazon MT şuan türkiyeden katılımcı kabul etmemekte, bu oldukça üzücü bir durum. Bizim dahil olabileceğimiz en sağlam sistem Yandex'in Crowdsourcing sistemi olan Toloka. Yandex Tolokada görevleri yaparak veri sağlıyoruz ve bu veriler sistemin iyileşmesinde ve yapay zekanın eğitilmesinde kullanılıyor. Bunun alternatifi bir çok site bulunmakta, en iyi örnekleri yazının sonunda paylaşacağım.


Veriler Nasıl Kullanılıyor?

Geniş açılı ve sistemlerin ihtiyacını karşılayan bir sürü veri sağladık. Şirketler ve sistemler bu veriler ile en öncelikli yapay zekalarını eğitiyorlar. Ne kadar çok insan verisi o kadar insana yakın hareket eden yapay zeka demek. Buda işleri hızlandırmakla birlikte en önemlisi organik hale getirmede bir adım. Bunun yanında navigasyon, arama, kategorileme sistemlerini insanlardan aldığı veriler ile daha organik biçimde geliştirebiliyor sistemler. Bunu yapmak için çok büyük miktarlarda hemde çok çok veriye ihtiyaçları var. Bu veriler üzerinde büyük veri (Big Data) analizleri ile işe yarar hale getirip uygulamaya sokabiliyorlar. Bu bahsettiklerim dışında bu veriler akla gelebilecek her şekilde belkide akla gelemeyecek şekilde ve sonuçlar doğurabilecek şekilde kullanılıyor. İşin özü bu veriler inanılmaz değerli!

Katılabileceğiniz Sistemler:

Amazon Mechanical Turk: http://link.tl/24NrY (Türkiyede aktif değil, Görevler: Crowdsource)
Yandex Toloka: http://link.tl/24Nrm (Görevler: İçerik Düzenleme, Crowdsource)
Micro Workers: http://link.tl/24Nsr (Görevler: Video/Reklam İzleme, Mikro-iş)
Clickworker: http://link.tl/24Ntq (Görevler: Video/Reklam İzleme, Mikro-iş)
Lionbridge: http://link.tl/24Nu8 (Görevler: Crowdsource, Çeviri, Yapay Zeka, Metin Düzenleme)
Appen: http://link.tl/24Nuq (Görevler: Crowdsource, Çeviri, Yapay Zeka ağırlıklı çok geniş yelpaze)
User Testing: http://link.tl/24NuK (Görevler: Ürün, Sistem vb Testleri. Görüntülü veya yazılı                                                                                     değerlendirme istenebiliyor.)
Gametester: http://link.tl/24NvZ (Görevler: Oyun test ediciliği, Game Tester)
Rev: http://link.tl/24Nwc (Görevler: Çeviri odaklı, metin-altyazı-sesli içeriği yazılıya çevirme)
Userbob: http://link.tl/24NwF (Görevler: Geniş yelpazeli ürün, sistem testleri)
Betafamily: http://link.tl/24NxA (Görevler: Geniş yelpazeli ürün, sistem testleri)
Gain.gg: http://link.tl/24Nyh (Görevler: Video/Reklam İzleme, Anket, Android/IOS Oyun 
Mikro-iş)


20 Ağustos 2018 Pazartesi

World of Warcraft Battle for Azeroth - Bu Expansion Nasıl ve Neler Yapmalıyız


1 Haftalık İzlenimler 

Hikayeyi bir kenara bırakalım, çok fazla kaynakta bu konuda bilgiye ulaşabiliyoruz. Bu genişletme paketi pvp odaklı, War Mode olayı oldukça ilginç bir hava katmış durumda ki raid ve mythic pluslar ile bir çok içerik henüz oyuna gelmemiş durumda. Şu an warmode açıp ırklar birbirini katlediyor ve raidler karşı haritaları basıyor bolca. Onun dışında pek bir şey anlayabilmiş değiliz, gearlanma odaklı bir gameplay mevcut raidler gelene kadar. Peki şuan nasıl gearlanırız ve gold kasarız?

Raidlere ve Mythic+ lara Hazırlık

Şuan sanırım en önemli mesele nasıl ilevelımızı yükseltiriz ve raidlere hazır oluruz. Blizzard çok fazla yapılacak içerik koymuş bizim için. Çoğu hardcore player ve streamer şuan günde 20şer saat oynamakta bunlara yetişmek için. Küçük bir listenin ardından açıklama yapacağım. Yapılacaklar listemiz şöyle;
  • World Questler
  • Günlük Heroic Dungeonlar (ilevel drop 325 - 355e kadar titanforge oluyor)
  • Haftalık Mythic Dungeonlar (ilevel drop 340-370e kadar titanforge oluyor)
  • Isle Expeditions
  • War Campaign
  • Reputation Farm
Bunlar şuan yapılacaklar listemiz gearlanmak için. World Questler hem reputation hem gear hemde azerite power veriyor. Öne geçmek istiyorsanız bu paket gelen artifact neckinizi azerite power ile mümkün olduğunca güçlendirmeniz gerekiyor o yüzden world questler çok kritik ve reputation olayına birazdan değineceğim. Günlük heroicler ve isle expeditionslar ile yine bol bol azerite power kasılıyor bunlara vakit buldukça yönelmeniz gerekiyor. Azerite power dışında reputation olayı inanılmaz kritik durumda. Champions of azeroth factionu ile mümkün olduğunca çabuk exalted olmanız gerekiyor. Sebebi ise 355 item vermekte ve friendly, honored ve revered olduğunuzda neckinizi 15 item level güçlendiren itemlar alabilmektesiniz faction lideri magni bronzebearddan. Yani en önemli reputation champions of azeroth, ikinci önemli factionımız ise honorbound. Bu faction bizim war campaignimizi ilerletmemiz için gerekiyor peki war campaign ile ne yapıyoruz? Bu sorunun cevabı geçmiş paketlerdeki class hall mantığını kapsıyor, missionlar vs. Bunun dışında ise ally ve horde için 1 er dungeon kilitli durumda, bu dungeonların kilidini açmak için honorboundla ilerlemek ve war campaigni yapmak gerekiyor. Bunun dışında honorbound npcsinden outpost görevleri satın alabiliyoruz, outpostları açarak karşı adada outpostlar açıp uçuş noktaları edinebiliyoruz. Bunun ardından diğer reputationlarıda kasmamız gerek tabi ki, gear, pet vs getirileri yanısıra ilerleyen safhada uçabilmek için tüm reputationları yine ve yeniden exalted yapmamız gerekmekte. Yani günlük işimiz baya fazla ki daha dungeonları işin içine sokmadık. Dungeon olayında ise 805 item olana kadar normal ardından heroic yaparak ekipman kazanabiliriz. Tercihen 820+ olduğunuzda mythic deneyebilirsiniz, şuan dungeonlar gerçekten çok zor. Biraz taktik inceleyip iyice giyinin sonra saldırın derim. Peki gearlanıyoruz yavaş yavaş nasıl ve neden gold kasarız?

Hadi Gold Kasalım

Öncelikle neden gold kasalım sorusuna bir yanıt vereyim. En önemli etkenlerden biri blizzard oyuna yeni bir mount koydu. Mountun adı Mighty Caravan Brutosaur.



Bunu elde etmek pek kolay olmayacak çünkü fiyatı 5 milyon gold. Fakat istemek için bir çok sebebimiz var. Bunun dışında herşey ateş pahası şuan raide hazırlanırken flaskınız, geminiz, prepotunuz herşeyiniz acaip pahalı olacak. Ve hepsine yetişemezsiniz o yüzden herşeye ulaşımın tek kaynağı bissürü gold sahibi olmalısınız. Bunun dışındada şuan oldukça popüler olan inscription trinketi Darkmoon Deck : Fathoms var. Bu bir çok melee classın bis trinketi ki raidler geldiğinde raidden düşen trinketlerden bile çok daha iyi olduğu söyleniyor şuan yapılan simülasyonlara göre. Ilk geldiğinde milyonluk fiyatı vardı fakat hafta içinde satın alınabilir hale geldi sanırım. Yani bu yüzden para kasmalısınız oyunu oynarken bir çok şeye sahip olmak isteyebilirsiniz. Şimdi nasıl gold kasabilirsiniz?

  • Gathering Meslekleri (Mining, Herbalism, Skinning, Fishing)
  • Crafting Meslekler (Blacksmith, Alchemy vs)
  • BoE Farmı (Satılabilir world droplar 350 item level düşüyor ve oldukça pahalılar)
  • Boost Servisleri
Şimdi gidip maden, bitki, balık toplayıp direk satarak deli gibi para kazanabileceğiniz bir dönemdesiniz. toplayın ve saatte direk 100k kazanın. Fakat skinning pek karlı değil şuan fiyatları çok düşük o yüzden bunu gözardı edebilirsiniz. Bitkiler, madenler ve balıklar çok iyi durumda. Craftingde ise neye el atsanız para var aslında inscription ile bahsettiğim pahalı trinketi craftlayabilirsiniz (onun dışında pek para yok), blacksmith gibi armor ve silah craftlayan mesleklerde ise çok pahalı yan ürünler var. Mesela follower ekipmanları satılabiliyor ve missiondan dönerken herb, mine vs getiriyorlar veya blacksmithin craftladığı mine yaparken attan inmememizi sağlayan yan ürünler oldukça pahalı. Aynı şekilde cooking ile yapılan yemeklerde inanılmaz pahalı. Şuan geçen paketlerden farklı biçimde alchemy, jewelcraft ve enchanting para yapamıyor. Fakat raid ve mythic pluslar geldiğinde onların devri başlayacak o yüzden elinizdeki flaskları, gemleri, enchantları depolayın insanlar gearlandığında bunlara ihtiyaç duyacak o zaman zuladan çıkarın ve zengin olun. 

Boe farmından bahsetmem gerekirse, çok fazla güzel boe var şuan. Mesela eski ışın kılıcı transmogu teebunun yeni versiyonu var.






Ve silah olarak kullanmayada müsait durumda inanılmaz güçlü bir unique özelliği var. Bunun dışında 350 item level her zırh parçası bisürü ıvır zıvır, yeni mountlar vs düşüyor. Ve anında satılıyor tabi ki. 






Peki en efektif nerede farmlayabilirsiniz? Voldun haritasının alt kısmında bulunan bir alanda çok hızlı moblar çıkmakta (Hyperspawn). Burada tek başınıza farm yapamıyorsunuz bir gruba ihtiyacınız var. Custom gruplarda ise bunu yapan yüzlerce insan var. Girip boe farm, dune farm falan yazıp bisürü parti bulabilirsiniz. Haritadaki yerinide koyayım.


Burası benim kullandığım lokasyon, gittiğinizde tapınakta küçük küçük açık odacıklar var içerisindede 7 8 tane yılan yaratık. monk tankınız yere statue koysun sizde kesin ve kestikçe çıksın. Çıkan mountun adıda Dune Scavenger. Oldukça tatlı kendisi. Boe ve mount farmında üzerinden geçtiğimize göre son bir gold yöntemi kalıyor. Buda boost servisleri.

Şimdi çucuklar blizzard gold karşılığı yapılan dungeon ve raid boostları destekliyor yani hiçbir illegal durum olmadığını söyleyebilirim yani ban riski yok. Bu sistem ilerleyen zamanlarda mythic+ ve raid boostu olarak evrilecek olsada şuan heroic ve mythic dungeonları satabiliyorsunuz. 4 kişilik bir grup toplayacaksınız tecrübeli tank+healer+2dps sonra ana şehre gidip müşteri aramaya başlayabilirsiniz. Fiyatlar çok değişiklik gösteriyor şu sıra gerçi ilerdede öyle olacak o yüzden güncel olmalısınız. Mesela şuan oynadığım server olan Twisting Netherda 50-150k arası heroic/mythic boostlar.. Size tavsiyem çok yüksek gear seviyesinde olmadan ve yeterince dungeon tecrübesi edinmeden buna girişmeyin. Benden bu seferlik bu kadar, herhangi sorunuz olur ise mail atabilirsiniz. Keyifli günler dilerim!


12 Aralık 2015 Cumartesi

Şarkı Yazmak - Bölüm 2: Şarkının Yapısı ve Dinamikler


Önceki yazımızda küçük bir giriş konuşması yapmış ardından şarkı sözlerinin nasıl yaratıldığı hakkında fikirlerimi paylaşmıştım. Küçük küçük devam edebileceğimizi düşünüyorum. Muhabbet ediyormuş gibi araya küçük teori sıkıştırarak yorucu olmayan yazılar hazırlamak amacımdır.

Bugünkü konumuz şarkının yapısı yani nasıl kurulduğu. Tabi ki dilediğiniz gibi kurabilirsiniz ama şimdi bahsedeceğim biçimler çokça kullanılan biçimler. Ve terimlerin öğrenilmesi gerektiğini düşünüyorum. Güzel yanı illa kullanmasanız bile bu şablonları ve terimleri öğrenerek kendi şarkınızın biçimlerini keşfedebilir veya şarkınızı kurarken karşılaşacağınız sorunları çözebilirsiniz.


Evet yukarıda paylaştığım tablodaki harfleri kullanacağım anlatırken. Terimlerden bahsetmek gerekirse.

- Intro (Giriş): Anladığınız üzere şarkının giriş kısmı. Müzisyenler genellikle enstrumantel seçmektedirler bu kısmı. Alternatifi ile de karşılaşmış değilim. Burada amaç şarkının duygusunu mümkün olduğunca hissettirmektir.

- Verse (Kıta): Bu kısım şarkının durağan bölümüdür. Durağandan kastım yavaş olması değildir. Genellikle hikayeden bahsedilir. Tüm kıtaların aynı sözlere sahip olduğu seyrek görülür. Genelde kıtalar bölüm bölüm hikayeyi tamamlamak üzere yazılır.

- Chorus (Nakarat): Duyguların patladığı, şarkının en vurucu sözlerinin söylendiği bölüm. Nakaratlar genelde tekrar eder. Burada amaç nakaratı mümkün olduğunca dinleyiciye katmaktır, aklında kalmasını sağlamaktır. Genelde şarkının ana melodisini duyarız nakaratlarda aynı zamanda introdada ana melodi variyasyonları kullanılır çoğu zaman.

- Bridge (Köprü): Geçiş bölümüdür. Kullanım amacı şarkıya zenginlik katmak veya zor geçişleri kolaylaştırmaktır. Zor geçişlerden kastım ise bazı durumlarda şarkının gidişatı geçişi imkansız kılar akor yürüyüşünden kaynaklanır genelde.

- Solo: Aşina olduğunuz terim, genelde şarkıya hakim olan enstrumanın sınırlarının zorlandığı veya dinleyiciyi büyülemek için kullanıldığı kısımdır. Dikkat! fazla abartmayınız veya tadı damakta bırakmayınız. Solonun uzunluğu çok önemlidir ve bunu ayarlamak güç bir iştir.

- Pre-Chorus: Bridge kısmına benzer. Fakat daha kısa bir kısımdır. Pre Chorus genelde şarkının melodisini tekrar eder.

- Break: Şarkının dinlenme kısmı. Bazı şarkılar yüksek tansiyonu yumuşatma gereği hissettirir dinleyende bunun çözümü break kısmıdır. Kısa enstrümantal geçişler ile görülür.

- Interlude: Breakten daha uzun olan enstrümantal kısım.

- Outro: Şarkının çıkış kısmı, finali daha ilginç veya belirgin yapmak için.

Evet efenim. Terimlerimiz bunlar, biraz karıştırarak hafif açıklama yaparak anlattım ne olduklarını. İngilizce karşılıklarını öğrenmeniz tavsiyemdir çünkü türkçe pek kaynak bulamayacağınızdan dolayı pek çok karşılacaksınızdır.

Şarkınızı oluştururken bunların birkaçını veya sadece birini kullanabilirsiniz. Burada dikkat etmeniz gereken asıl mesele bunu bunu şablon yapayım da akorlarımı sözlerimi buna yerleştireyim olmamalı. Şarkınızın duygusunu en iyi yansıtacak şarkınızı tamamlayacak biçimi seçmeniz veya yaratmanızdır. Tabi istisna ise şarkı yazımının her aşamasında olduğu gibi ilham alarak veya yapıyı kopyalayarak benzetebilirsiniz. Şimdi size genelde kullanılan sıralama örnekleri vereceğim.

VV Formu ( 2 Kıta Formurkılar genelde uzun bir hikayeyi kısa yoldan anlatır. Genelde her kıta 16 ölçüdür. 2. kıta ilk kıtayla aynı veya benzer melodiye sahiptir. Şuan pek popüler değildir, çünkü nakarata sahip değildir. ( Örnek: Henry Mancini - Moon River )

VVV Formu ( Kıta Formu ): Farklı sözler aynı melodide söylenir. Genelde kilise ve folk müziğinde kullanılır. Bunu Bob Dylan çok fazla kullanır. ( Örnek: Subterranean Homesick Blues )

Aşağı yukarı anladınız ayrıntı vermeden sonraki tiplerde direk şarkı ile örnekleyeceğim.

VVBV Formu ( Kıta-Kıta-Köprü-Kıta ): The Mamas and Papas - Monday, Monday

VVBVBV Formu: The Beatles - Yesterday

VCVC Formu: Shaina Twain - You're Still the One
                         Bu formda bazen şarkı nakarat ile başlar (CVCVC), bu çok seyrektir. Bazen 2 kıta ile başlar VVCVC ( Elton John - Daniel )

VBC Formu: The Beatles - Lucy in the Sky with Diamonds

VBVBC Formu: No Doubt - Don't Speak

Bu konudaki bilginizi ve yeteneğinizi daha çok dinleyerek ve anlamaya çalışarak arttırabilirsiniz. Bu konulara aşina olduğunuzda daha etkili bir biçimde şarkı yazacağınıza eminim.

Şarkı Dinamikleri

Evet şimdide daha fazla teoriye girmeden önce dinamiklerin öneminden bahsetmek istiyorum. Çünkü şarkıyı şarkı yapan dinamikleri iyi kullanmaktır. Peki şarkı dinamiklerinden kasıt ne? Dinamiklerden kasıt şarkının volümünde meydana gelen değişikliklerdir, şarkıyı nasıl çaldığınız nasıl söylediğinizdir. Bu basit görünse bile o kadar önemlidir ki şarkınızı yaparken bunu plan dahilinde tutmanız sizin yararınıza olacaktır. Şarkı taslak kısmındayken yani sözleri, formu, altyapıyı oluşturmuşsanız ve şarkınızın bir klasik olmasını istiyorsanız bir sonraki adım dinamikleri oturtmak olmalı. Dinamikleri düşünmeden bir şarkı yapabilirsiniz ama bu şarkı mükemmel bir şarkı olmaktan oldukça uzak olur. Peki dinamiklerde nasıl ustalaşabilirsiniz?

Öncelikle bunun farkına varmanız gerekmektedir bunun yolu ise bilinçli bir şekilde dinlemektir. Led Zeppelin, Deep Purple gibi veya gerçekten efsane olmuş ve bunu şansları ile elde etmemiş grupların ve kişilerin şarkılarını çalışma amacıyla dinleyin. Bunu özellikle söylüyorum ki konsantre olmadan dinlerseniz sadece keyif alırsınız, çalışma prensibi ile dinlerseniz farkına varır ve öğrenirsiniz.

En azından bir enstrumanda ustalaşmış olmanız iyi olur. Hem şarkılarınızı yazarken bu size destek olur hemde tuşe kavramını çözmüş olursunuz. Her enstrüman çalanın bildiği gibi kişinin tarzını ortaya koyan diğerlerinden ayıran şey nasıl tuşe kullandığınızdır. Tuşe sizin kimliğiniz, kişiliğinizdir, ustalığınızın biçimidir.

Ve son olarak daha fazla araştırın. İçinde bulunduğumuz devirde araştırırsanız her bilgiye ulaşabilirsiniz. Meraklı kalın !